Leyla KENT. Yazar, Seyyah Leyla Kent
banner
banner
banner
HOŞ GELDİNİZ!

Yazar, Seyyah Leyla Kent, Leyla Kent

Aşağı Kaydır
Leyla KENT. Yazar, Seyyah Leyla Kent
Leyla KENT. Yazar, Seyyah Leyla Kent
Kitap Yazarı
  • Email:
    kentleyla@yahoo.com
  • Adres:
    İstanbul / Maltepe

11.09.2024

Leyla KENT. Yazar, Seyyah Leyla Kent

eğlenceli, hafif konulu eserlerdir. Bu caz müziğinde de aynıdır. Onların bu dallara el atmasıyla kahramanlık dolu hissi halk şarkıların yerini insanları uyuşturan, şehevi hisler uyandıran anlamsız sözleri olan popüler caz şarkıları almıştır.

Kitapta dikkat çeken bir cümle de eğlence dünyasındaki Yahudi menajerlerin çalıştırdıkları Yahudi aktör ve aktrislerin Yahudi kimliğini takma isimler kullanarak halkın gözünden saklamalarıdır.

Yazarın şu ifadesi de ilginç. Dünya yüzündeki her faydalı şey gayri Yahudi’dir. Sinema sanatını dahi Siyonizm propagandası olarak kullanmaktan çekinmezler. Bu gizlenmiş propaganda da gayrı Yahudi dinler aleyhine çalışılmış, bir Yahudi din adamı en şerefli durumda gösterilirken diğer din adamları özellikle Protestan din adamları için her türlü tahrifat yapılmış maskaradan caniye kadar her kılığa sokulmuştur. Başka bir örnekte ise işçiyi istismar eden bir patronun hiçbir zaman bir İbrani olmadığı özellikle belirtilmiş. 

Böylece tehlikeli fikirler seyirciye sinsice aşılanmıştır.

Kitapta, toplum da her kötülüğün altından mutlaka bir Yahudi ya da bir Yahudi grup çıkar, savaştan kar edenlerin % 80 i Yahudi’dir diye bir tespitte bulunuluyor.

Devamın da ise Yahudiler en çok içki içen millettir denilerek, Amerika da içki yasağı olan yıllarda içki yasağından muaf tutulan tek ırktırlar diye özellikle belirtilmiş. Çünkü dini merasimlerinde belirli bir miktar içki içme şartı vardır ve içki ticareti Yahudilerin elindedir. İçki ticaretinin yanı sıra sigara ticareti de elinde olan Yahudiler halkın kafasında içki fikrinin yerleşmesi için her türlü propagandayı sahne de, perde de kullanmaktan çekinmemişlerdir.

Kitabı okumaya devam ediyoruz.

Aslında Dünya da bir Yahudi problemi vardır. Çekinerek susuyor olabiliriz. Yahudi problemini kabul etmek onlara karşı nefret ya da düşmanlık duyuyoruz anlamına gelmez. Bu bir anti-semitizm değildir.

Yahudiler; I. Dünya savaşı sonucu Büyük Dörtlü (ABD, İngiltere, Fransa, İtalya) nün mağlup ülkelerle imzalanan Versay anlaşması ile ve daha sonra Birleşmiş Milletler daimi üyesi olarak yer alan ABD vasıtasıyla uluslararası ilişkilerde söz sahibi oldular. Amerika dahil Dünya da ki bütün yüksek mevkiler de yer aldılar.

Onları oralara kim yerleştiriyor? Oralara niçin konulmuşlardır, oralarda ne yapmaktadırlar? Asıl araştırılması gereken konu budur?

Neden mi Beynelmilel Yahudi denildi. Çünkü beynelmilel (uluslararası) alanda idareyi ve kontrolü ele geçirmeye çalışan Yahudiler yüzünden bu tabir kullanılmaktadır.

Kitapta bir ilginç bölüm daha dikkatimizi çekiyor. Ondördüncü Protokol de yazılanlar.

Yahudi olmayanlarla aramızda büyük fark vardır. Çünkü biz Yahudiler üstün ve seçilmiş ırkız. Yahudi olmayanlar hayvanlar gibi sadece sevke tabi hareket ederler. Bundan da görülüyor ki dünyaya yol gösterme ve idare etme işini tabiat bize vermiştir.

İşte Yahudi kendini bu şekilde görmektedir.

Yazar iddialarına şöyle devam etmektedir. Rusya da Bolşevik İhtilalini yapanlar Yahudilerdir. Bu Yahudiler dünya da en çok Yahudi’nin yaşadığı New York’ dan gönderilmiş. Kurulan hükümette doğu New York’ dan giden Yahudiler yer almıştır.

New York ta yer alan Wall Street caddesi, Yahudi İmparatorluğu için çalışan Rothschild bankacılık ailesinin güç merkezidir. Yahudi maliyesi ABD ye ilk Rothschild ailesiyle girmiştir. Sürekli Amerikan maliyesine müdahele etmişlerdir. Rothschild’ in soyundan gelenler Amerika’dan ayrılıp Avrupa’nın büyük şehirlerinde kendi imparatorluklarını kurmuşlardır. Bunlar Avrupa’nın savaş lordlarıdır. Bu aile Beynelmilel Yahudi Maliyesi olarak bilinir. Rothschildler’ in Avrupa da öyle bir etkisi vardı ki 1911 tarihli Kayzer’ e yazdıkları mektupla 1911 de başlayabilecek I. Dünya Savaşını dahi, tarihin çok erken olduğunu söyleyerek 1914 tarihine bıraktırmışlardı. Aslında Alman devlet işleri üzerindeki Yahudi etkisi 1914-1918 savaşı esnasında ortaya çıktı. 1918-1919 yılları arasında ise Almanya da Anayasal Monarşiden Parlamenter Demokrasi ya geçiş sırasında gerçekleştirilen devrim, komünist devrim gerçekleştirmek isteyen radikal solcularla, anti-komünistler arasında bir iç savaşa dönüştü.

Kitapta, Almanya iç savaşı sırasında Yahudi tesiri üç başlık altında toplanmış.

a. Alman Sosyalizmi maskesi altında gizlenen Bolşevik ruhu

b. Yahudi’nin Basın kontrolü

c. Almanya’da ki yiyecek malzemesinin ve iktisadi mekanizmanın Yahudi kontrolü altına alınması.

Aslında burada amaç Proleterya Diktatörlüğü değil Yahudi Diktatörlüğüdür diye bir sonuca varılmıştır. Fakat bu girişim Almanya da başarılı olamamıştır.

Her iki tarafa da hizmet eden Yahudi, Rothschild’ in düsturunu benimsemiş bütün yumurtalarını bir sepete koymaz. Böylece hiçbir zaman kaybetmez, her iki tarafı da tuttuğu için kazanan taraf mutlaka kendisi olur.

Amerika da Başkan Wilson ve Başkan Roosevelt’e danışmanlık yapan Yahudi finansçı Bernard Baruch, Yahudi adamları ile birlikte Amerika da öylesine bir hakimiyet kurar ki ondan habersiz, ona sorulmadan kesinlikle iş yapılmazdı. Yazar, Baruch hakkında Amerika’nın ilk diktatörü beynelmilel Yahudilerin başı diye bir tabir kullanmaktadır.

Amerika da önemli yayın organları Yahudilerin elinde olduğu için Yahudilerin sebep olduğu problemleri kurcalayanlar ilk önce hemen boykota uğrar sonra arkasından her gün lekeleyici iftiralar başlar. Topluma korku salarlar.

Yahudilerin bir siyaseti vardır. Hakim ol, hakim olamıyorsan mahvet.

Ve kitap şu paragrafla bitiyor.

Her başkentte Yahuda Devlet’inin (Yeryüzünde en sıkı organize olan Yahudilik zengin veya fakir nerede bulunursa bulunsun vatandaşlarının çok sadık oldukları bir devlet meydana getirir. Bu devlete verilen isim Yahuda Devletidir) yardımcı hükümetleri vardır. Almanya’dan intikamını aldıktan sonra diğer milletleri ezmeğe devam etmiştir. Britanya’yı mağlup etmiştir. Fransa ve Rusya avucunun içindedir. Bütün ırklara iyi davranışından dolayı ABD onlara ümit verici olarak görünmüştür. Onun için Yahuda Devleti buradadır. Operasyon sahnesi değişebilir ama Yahudi asırlardan beri aynı Yahudi’dir.

Yazar burada ABD için bütün ırklara iyi davranışından dolayı derken acaba ABD nin Amerikalı yerli ırklarına ve Afrika’dan zorla getirdiği insanlara yaptığı soy kırımı hiç mi görmüyor demekten kendimizi alamıyoruz.

Kitap yazarının bu tür görüş ve fikirlerine rağmen bugünü daha iyi anlamamız açısından mutlaka okunması gereken bir kitap. Herkesin okumasını tavsiye ediyorum.

 

 

 

 

Copyright www.leylakent.com her hakkı saklıdır.
photo
Bize Yazabilirsiniz
* Lütfen boş alan bırakmayın.